Güzellik sağlıkla başlar.

Gelin, size özel hazırlayacağımız tedavilerle değişime başlayalım.




Daima kararında müdehale.

20 yıllık deneyim ile her zaman gerektiği kadar tedavi uygulanır.

Doğru teşhis, doğru tedavi.

360 derece yaklaşımımız ile temelden başlayan yenilenme.


Fotoğraf: Çınar Alyamaç

Uz. Dr. Gökçen Alyamaç İstanbul’da doğdu. Nişantaşı Kız Lisesi'ni birincilikle bitirdikten sonra, 1995 yılında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ne başladı ve 2001 yılında mezun oldu.

Gazi Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı'nda bir süre çalıştıktan sonra 2003 yılında Dicle Üniversitesi Dermatoloji Anabilim Dalı'nda uzmanlık eğitimine başladı ve 2008 yılında uzmanlık eğitimini tamamladı.

Diyarbakır Ergani Devlet Hastanesi'nde mecburi hizmetini doldurduktan sonra Özel Medicalpark Gaziantep Hastanesi, Bursa Özel Medicabil hastanesi, Özel VM Medicalpark Bursa Hastanesi, Özel Bursa Medicana Hastanesi'nde toplam 12 sene çalıştı ve 2020 yılında kendi muaynehanesini açtı.

Halen Uz. Dr. Gökçen Alyamaç Dermatoloji Kliniği'nde kozmetik dermatoloji ve dermatolojik hastalıklar (sedef, egzama, akne tedavisi, saç ve tırnak hastalıkları) ile ilgili çalışmakta ve araştırmalar yapmaktadır.

Hizmetlerimiz
Cilt Hastalıkları ve Tedavileri
AKNE ve TEDAVİSİ

Akne (diğer adıyla sivilce) kıl kökünde bulunan yağ bezlerinin iltihaplanması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Başlıca 4 faktör akne oluşumuna neden olur:

Yağ üretiminde artış: Ergenlik döneminde bazı hormonların (androjen vb.) aşırı uyarısı sonucu yağ bezleri büyür ve yağ üretiminde artış olur. Sivilceli kişiler, normal kişilere göre daha yağlı deri tipine sahiptirler. Aşırı yağ üretimine neden olan hormonlar kıllanma ve kadınlarda adet düzensizliği gibi sorunlara da yol açabilir.

Kıl folikülünde yapışkanlığın artması: Sivilceli hastalarda kıl folikül hücreleri artar ve tıkanıklığa yol açabilir. Klinik olarak siyah noktalar (açık komedonlar) ve beyaz noktalar (kapalı komedonlar) denilen sivilce tipleri bu şekilde meydana gelmektedir.

Derideki mikrobial etkenler: Kıl folikülündeki bazı mikropların birikimi sivilce oluşumuna neden olur. Bu mikropların en önemlisi Propionibacterium acnes olarak bilinmektedir. Diğerleri staphyloccus epidermidis ve Pityrosporum ovale’dir.

İltihap: Sivilceye neden olan bakterilerden salınan bazı maddeler iltihabi reaksiyona yol açar. Bu olay sivilcenin kırmızı kabarık, kistik ve ağrılı şekilde ortaya çıkmasına neden olur.

Akne Oluşumuna Katkıda Bulunan Diğer Faktörler:

  • İlaçlar: Lityum, Hidantoin, İzoniazid, Glukokortikoidler, Oral kontraseptifler, İyoditler, Bromidler, Androjenler, Danazol.
  • Stres
  • Oklüzyon ve baskı (elini yüzüne dayamak)
  • Aknejenik mineral yağlar
  • Kozmetikler
  • Güneş

AKNE TEDAVİSİ
A vitamin türevi özel geliştirilmiş haplar (isotretinoin) yaygın sivilce ve antibiyotik tedavisi ile geçmeyen sivilce tedavisinde kullanılmaktadır. İlaçla ilgili pek çok yanlış bilgi mevcuttur. Bu ilaç ile ilgili doğru bilgi almak için mutlaka aşağıdaki açıklamaları okuyun.

  1. İsotretinoin kısırlık yapar mı? İlaç A vitamini türevidir ve A vitaminler gebelik sırasında kullanılamazlar. Eğer kullanılırsa bebekte bazı organ hasarları yapabilir. O nedenle İSOTRETİNOİN hamilelerde asla kullanılmamalıdır. Tedavi süresince ve tedavi bittikten en az 1 ay sonraki süreye kadar hamile kalmak önerilmemektedir. İlacı üreme organlarına etkisi yoktur.
  2. İsotretinoin depresyon vb ruhsal hastalık yapar ya da intihara eğilime neden olur mu ? Yapılan bilimsel çalışmalar isotretinoin ile ruhsal hastalık oluşma riski arasında bir bağlantı gösterilememiştir. Ancak daha önce depresyon tedavisi almış hastaların ilacı dikkatli kullanması önerilmektedir.
  3. İsotretinoin ilacının en sık görülen yan etkisi cilt kuruluğudur. İsotretinoin tedavisi sırasında ciltte, dudaklarda ve saçta kuruluk gözlenmektedir. Tedavi sırasında dudak ve cilt için nemlendirici krem ve losyonlar kullanılması gereklidir. Saçlarda kuruluk bazen saç dökülmesine neden olabilir. Ancak bu dökülme geçici bir durumdur ve ilaç kesildikten sonra normale döner. Göz kuruluğu olabilir. Bu durumda yapay gözyaşı damlaları kullanılabilir.
  4. İsotretinoin alan hastalarda kemik ağrıları olabilir mi? Özellikle uzun sure ve yüksek doz ilaç alanlarda kemik ağrıları görülebilir. Ancak bu durum herhangi bir bozukluğa bağlı değildir.
  5. İsotretinoin kan yağlarında artışa neden olabilir. Uzun sure ve yüksek doz isoretinoin kullanan hastalarda kan yağlarında yükselmeler olabilir. Ancak genç hastalarda ve kısa sureli tedavi alan hastalarda bu yan etki sık görülmez. İlaca bağlı artan kan yağları, ilaç kesildikten 2 ay sonra normale döner. O nedenle ilaca başlamadan önce mutlaka kan yağlarının ölçüldüğü bir kan tetkiki yapılmalıdır.
  6. İsotretinoin tedavisi almakta olan hastalar tetrasiklin grubu antibiyotikler ve saf A vitamin ilaçları ve A vitamini içeriği fazla olan yiyecekler (havuç , ciğer gibi) almamalıdırlar. Ayrıca ilaçla birlikte alkol almamalıdırlar.
EGZEMA

Egzema ciltte çeşitli nedenlere bağlı oluşan kaşıntılı kızarıklıklar, sulantılı yaralar ya da kabuklu yaralar olarak ortaya çıkan bir grup hastalıktır. Egzema belirtileri vücudun herhangi bir yerinde görülebilir. Egzema farklı evrelerde görülebilir. Erken dönemde ciltte sulantılı, küçük su kabarcıkları şeklinde ortaya çıkabilir. Zamanla sulantılı yaralar kurumaya başlar. Geç dönemde ise ciltte çatlamalar ya da kabuklanmalar şeklini alır. Egzemanın her döneminde hastalığa kaşıntı eşlik etmektedir.

VİTİLİGO

Vitiligo cilde renk veren hücrelerin kaybına bağlı oluşan ve beyaz lekeler olarak görülen bir hastalıktır. Vücudun her yerinde görülebilir. Güneşe maruz kalan açık yerlerde daha sık görülür. Koyu ten rengine sahip esmer kişilerde daha fazla ortaya çıkmaktadır.

Hastalığın oluşuma neden olan faktörler güneş ışığı, ağır hastalık durumları, stres sayılabilir.

Hastalığın seyri kişiden kişiye değişmektedir. Bazen vücutta az sayıda beyaz leke olarak başlayan hastalık bir sure sonra kendiliğinde geçebilir. Ancak bazı durumlarda beyaz lekeler giderek yayılır ve tedaviye iyi cevap vermeyebilirler. Vitiligolu hastalarda bazı iç organ hastalıkları daha sık görülmektedir. Bu hastalarda tiroid hormon fonksiyonları, şeker hastalığı, kansızlık ve vitamin eksiklikleri mutlaka araştırılmalıdır.

BENLER

Benler cilde renk veren hücrelerin cilt altında normalden farklı şekilde yerleşmesi ile oluşmaktadır. Benlerin renkleri, şekilleri ve boyutları bu yerleşimine göre değişiklik göstermektedir. Ben oluşumuna neden olan en önemli faktör ailesel geçiştir. Açık tenli ve mavi-yeşil gözlü olanlar, sarı-kızıl saçlı olanlar, çillenme eğilimi olan kişiler, güneşte kolay yanabilen cilt tiplerinde benler daha fazla görülmektedir.

SEDEF HASTALIĞI

Sedef hastalığı ciltte kızarıklık ve pullanma ile ortaya çıkan bir hastalıktır. En sık tutulan alanlar saçlı deri, dirsek, diz bölgesidir. Hastalık çoğunlukla bu bölgelerde başlar. Bazen cildin diğer alanlarına yayılabilir. Sedef hastalığı her yaşta ortaya çıkabilir. Sedef hastalığı hem erkek hem de kadınlarda eşit sıklıkta görülmektedir. Bazı hastalarda kaşıntı görülebilir. Hastalık iyileşme ve tekrar ortaya çıkma dönemleri gösterir ve yıllar boyu sürebilir. Hastalığın süresi kişiden kişiye değişmektedir. Hastalık bazı kişilerde 1-2 ayda geçerken, bazı hastalarda yıllarca sürebilir. Hastalık bulaşıcı bir hastalık değildir.

TIRNAK HASTALIKLARI ve TEDAVİLERİ

Tırnak mantarı, tırnak plağında kalınlaşma, sarı-kahverengi renk değişimi şeklinde görülmektedir. Hem el hem de ayak tırnaklarında ortaya çıkabilir. Ayak parmaklarındaki yapısal bozukluklar, sürekli nemli kalması, aşırı terleme, dar ayakkabılar tırnak mantarı oluşumunu kolaylaştırmaktadır. Tırnak mantarı tedavisi uzun süreli ve sabır isteyen bir tedavidir. Tırnağa sürülen özel cilalar ve ağızdan alınan mantar ilaçları ile tedavi edilmelidir. Ağızdan alınan ilaçlar 3-4 ay süreyle kullanılmalıdır. Son yıllarda tırnak mantarı tedavisinde lazer yöntemleri kullanmaktayız. Lazer tedavisi haftada 1 seans olmak üzere toplam 4 seans yapılmaktadır.

Tırnak Batması Nasıl Ortaya Çıkar ve Nasıl Tedavi Edilir? Tırnak batması dar ve sivri burun ayakkabı giymek, tırnakları çok kısa kesmek, yanlış pedikür uygulamaları sonucunda oluşmaktadır. Tırnakların yan kenarları kıvrılarak cildin içine girer ve batan tırnağın etrafındaki ciltte kızarıklık, kabarıklık meydana gelir. Sürekli tırnak batması enfeksiyonlara neden olabilir, ağrıdan dolayı yürürken rahatsızlık meydana gelir. Tırnak batması tedavisi öncesi aktif enfeksiyon varsa öncelikle enfeksiyon tedavi edilmelidir. Hafif derecede bir tırnak batması varsa tırnağı batan kısmından ayırmak için tel, gazlı bez kullanılarak rahatlama sağlanır. Ancak batma derecesi fazla ise, tırnak kenarında sık iltihabi şişlik oluyorsa tırnağın batan kısmı çıkarılarak tedavi edilebilir. Tırnak batma probleminde önemli olan tırnağın doğru kesilmesini sağlamaktır.

Saç Hastalıkları ve Tedavileri

Saçlar ve saç şekilleri toplumda her zaman sosyal ve kültürel açıdan büyük öneme sahip olmuştur. Ancak bazı hastalıklar, uygun olmayan saç bakım ürünleri saçlarda dökülmeye yol açabilir. Saçlar incelmeye başladığında, aşırı miktarda dökülmeye veya saçlı deride açık alanlar oluştuğunda bir dermatoloğa başvurulmalıdır.

Saçların büyüme ve gelişme dönemi 3 evreyi içermektedir:

  • Büyüme evresi (Anagen Evre): Bir kişinin saçlı derisinde bulunan saçları yaklaşık %90’ı büyüme evresindedir. Bu dönem 2-6 yıl kadar sürmektedir.
  • Dinlenme evresi: Büyüme evresini izleyen dönemdir. 2-3 ay kadar sürmektedir.
  • Dökülme evresi: Dinlenme evresini tamamlayan saçlar köklerinden ayrılarak dökülürler. Dökülen kıl kökünden yeni saç gelişimi başlar ve böylece döngü tekrar başlamış olur.
Saçlar ayda 2,5-3 cm kadar uzamaktadır. Yaş ile birlikte büyüme hızı azalır. Günde 50-100 saç teli dökülmesi normaldir. Eğer bu sayıdan daha fazla dökülme ve saçlarda incelme görülürse mutlaka tedavi edilmelidir.

Saç Dökülmesi Neden Meydana Gelir?
  • Saçlara uygulanan bazı kimyasallar-saç boyaları, renk açıcılar, kalıcı permalar, saç kuvvetlendirici maddeler- saçlarda hasara yol açabilir. Bu ürünler sık kullanılırsa, uzun süre saçlarda bırakılırsa, aynı anda birden fazla uygulama yapılırsa saçları zayıflatır, kolay kırılmasına neden olur.
  • Saça verilen şekiller saç kaybına neden olabilir. Saçların sıkı toplanması, at kuyrukları yapılması saç dökülmesini artırmaktadır.
  • Saçların sık şampuanlanması, taranması ve fırçalanması kolay kırılmasına ve dökülmesine neden olur. Şampuanlama sonrasında saçlar kremlenmeli ve böylece kolay taranması sağlanmalıdır. Saçlar ıslak olduğunda daha kolay kopar, kırılır ve dökülür. O nedenle saçlar kuruduktan sonra taranmalı ya da fırçalanmalıdır. Saçlar için yumuşak malzemeden yapılmış tarak ya da fırçalar kullanılmalıdır.
  • Genetik faktörler saçların dökülmesine neden olmaktadır.
  • Ateşli hastalıklar, tiroid hastalıkları, demir eksikliği, sıkı diyet programları, kanser ilaçları, tüberküloz ilaçları saçlarda dökülmeye yol açmaktadır. Doğum sonrası annelerde saç dökülmeleri görülmektedir. Hormonal değişikliklere bağlı saç döngüsündeki farklılaşmaya bağlı dökülme görülmektedir.
  • Psikolojik etkenler ve stres, saç dökülmelerine neden olan en önemli faktörlerden birisidir.
  • Bölgesel saç dökülmeleri (pelad=Alopesi areata): çocuklarda daha sık görülür. En sık saçlı deride sınırlı alanda tam saç dökülmesi oluşur. Bazen tüm vücut kıllarında da dökülmeler olabilir. Hastalığın nedeni tam bilinmemektedir. Stres ve bazı psikolojik sorunlar hastalığı tetikleyebilir. Saçlar tedavi ile tekrar çıkabilir. Nadir vakalarda saç kaybı kalıcı olabilir.

Dolgu ve Botox Uygulamaları
DOLGU

Cildimizde zamanla oluşan değişikliklerden en önemlisi cilt altındaki yağ dokunun azalması ve cilde nem ve gerginlik sağlayan maddelerin kaybıdır. Bu olayın sonucu ciltte hacim kaybı, kırışıklıklar, ciltte çökmeler, sarkmalar ve dudaklarda incelme ortaya çıkmaktadır. Estetik amaçla yapılan dolgu uygulamaları ciltteki ince ve derin kırışıklıkların giderilmesi, çukurların, yara izlerinin ve ciltteki hacim kaybının yok edilmesi, ince dudakların belirginleştirilmesi amacıyla cilt altına uygulanan özel enjeksiyon tedavisidir.

Dolgu enjeksiyonu tedavisi sonrası kısa sürede daha genç bir görünüm sağlanır. Dolgu estetiği ile yüzdeki yorgun i giderilir. Yıllar içerisinde ciltte elastik lif, kollajen lif, yağ tabakası ve hyaluronik asitin azalmasına bağlı olarak kırışıklıklar ve sarkmalar meydana gelir. Özellikle göz, ağız, çene, boyun, burun, alın bölgesinde kırışmalar ve sarkmalar ortaya çıkar. Yüzün alt kısımlarında sarkma ve kırışıklıklarda dolgu enjeksiyonu başarıyla kullanılabilir. Bazen dolgu maddesinin kollajen üretimini arttırıcı etkisi olabilmektedir. Bu amaçla en sık hyalüronik asit kullanılır.

BOTOX

Botoks, Clostridium Botulinum adı verilen bir bakteriden elde edilen bir ilaçtır. Tıpta farklı alanlarda (fizik tedavi, göz ve nörolojik hastalıklar) kullanılmaktadır. Estetik dermatolojide ise yüzde bulunan ve mimiklere bağlı oluşan kırışıklıkların tedavisinde uygulanmaktadır. Botoks uygulamaları kas içine yapılmaktır. Botoks, kaslarda geçici bir süreyle gevşemeye neden olur. Kaslarda kasılma olmayınca mimiğe bağlı kırışıklıklar oluşmaz ya da kırışıklığın oluşması engellenir.

Özellikle alın, göz kenarı, kaş çatma çizgisi, boyundaki ve diğer çizgilerde kullanılması sonucu kırışıklıkların açılmasında, büyük bir başarı sağlar. Yapılan uygulamayı takiben 3.gün etkileri başlar 15. gün net etkisini gösterir.4-6. Aydan sonra uygulama tekrarlanabilir.

Uygulama Alanları:

  • Kaş Arası Uygulaması
  • Alın Uygulaması
  • Göz Kenarı Uygulaması
  • Ağız Çevresi
  • Çene Uygulaması
  • Boyun Uygulamaları

Ayrıca klasik kullanım alanlarının yanında, son zamanlarda uygun dozlarda, boyun, dudak üstü, dekolte ve yanak bölgesinde ki ince kırışıklıklara ve burun ucunu kaldırmak için de uygulanmaktadır.

Plexr ve Altın İğne Uygulamaları
PLEXR

PLEXR Tedavisi Genel Bakış:

PLEXR, çeşitli cilt sorunlarını tedavi etmek ve yüz estetiğini artırmak için plazma teknolojisini kullanan cerrahi olmayan bir kozmetik prosedürdür. "Altın İğne" terimi, PLEXR tedavisi için bir argo veya marka adı olabilir ve İngilizce'de "Golden Needle" olarak çevrilebilir.

PLEXR Nasıl Çalışır: PLEXR tedavisi sırasında bir cihaz, havadaki gaz partiküllerini iyonlaştırarak plazma oluşturur. Bu plazma daha sonra cildin belirli alanlarına yönlendirilir ve kontrollü mikro yaralanmalara neden olur. Bu mikro yaralanmalar, cildin doğal iyileşme süreçlerini uyararak kollajen üretimini ve cilt sıkılaşmasını teşvik eder.

Yaygın Uygulamalar:

Cilt Sıkılaştırma: PLEXR, gevşek veya sarkık cildi sıkılaştırmada etkili olduğu bilinmektedir, özellikle göz kapakları, boyun ve çene gibi bölgelerde.

Kırışıklık Azaltma: PLEXR tarafından oluşturulan kontrollü mikro yaralanmalar, ince çizgi ve kırışıklıkların görünümünü azaltmaya yardımcı olur, daha düz bir cilt sağlar.

Yara İzi Düzeltme: PLEXR, yara izlerinin görünümünü iyileştirmek için kullanılabilir, bunlar arasında akne izleri veya cerrahi izler bulunabilir, kollajenin yeniden şekillenmesini teşvik eder.

Pigmentasyon Düzeltme: Tedavi, belirli pigmentasyon sorunlarına çözüm sağlayabilir, cilt tonunu ve dokusunu artırabilir.

Cerrahi Olmayan Göz Kaldırma: PLEXR genellikle cerrahi olmayan göz kaldırma işlemleri için kullanılır, göz çevresindeki cildi kaldırma ve gençleştirme işlevi görür.

Ben ve Deri Lekesi Kaldırma: PLEXR ile belirli deri lezyonları, benler veya iyi huylu büyümeler tedavi edilebilir veya çıkarılabilir.

İyileşme ve Sonuçlar: PLEXR'ın avantajlarından biri, cerrahi prosedürlerle karşılaştırıldığında minimal iyileşme süresidir. Hastalar, tedavi sonrasında kızarıklık, şişme ve küçük kabuklanmalar yaşayabilir, ancak bunlar genellikle bir hafta içinde geçer. Sonuçlar, cilt iyileşmeye devam ettikçe daha belirgin hale gelir ve optimal sonuçlar birkaç hafta içinde elde edilir.

Düşünülmesi Gerekenler: PLEXR'ı düşünen bireylerin nitelikli ve deneyimli bir uygulayıcı ile danışması önemlidir. Tedavinin güvenliği ve etkinliği, doğru uygulama ve sonrasında verilen bakım talimatlarına bağlıdır.

ALTIN İĞNE

ALTIN İĞNE Tedavisi Genel Bakış:

"Altın İğne" terimi, bir "Altın İğne" içeren kozmetik bir prosedürü ima etmektedir. Belirli detaylar değişebilir ancak bu, yüz gençleştirme tekniği veya özel bir cilt bakımı tedavisi olabilir.

Potansiyel Prosedürler:

Altın Kaplama İğnelerle Mikro iğneleme: Mikro iğneleme, cilde mikro yaralanmalar oluşturmak için ince iğnelerin kullanılmasını içerir ve kollajen üretimini uyarır. Altın kaplama iğneler, genel deneyimi iyileştirebilir ve ek faydalar sunabilir.

Düşünülmesi Gerekenler ve Danışma: Her kozmetik prosedürde olduğu gibi, ALTIN İĞNE uygulamalarına ilgi duyan bireylerin nitelikli bir cilt bakım profesyoneli ile danışmaları önemlidir. Cilt tipi, endişeler ve hedeflerin detaylı bir değerlendirmesi, en uygun yaklaşımın belirlenmesine yardımcı olacaktır.

Tedavi Sonrası Bakım: Belirli bir prosedüre bağlı olarak, bireyler genellikle hafif kızarıklık veya hafif rahatsızlık yaşayabilir ve uygulayıcılar en iyi iyileşme için yönergeler sağlarlar.

Sağlanan bilgilerin genel bilgi temelinde olduğunu ve doğru ayrıntılar için lisanslı bir uygulayıcı veya estetisyenle danışmanın önerildiğini unutmak önemlidir.

Mezoterapi ve Kök Hücre Uygulamaları
SAÇ MEZOTERAPİSİ

Saç dökülmeleri genetik olan ve genetik olmayan saç dökülmesi şeklinde ikiye ayrılır. Genetik olmayan saç dökülmeleri doğum sonrası, ameliyatlardan sonra, ilaçlara ve bazı eksikliklere bağlı, stres sonrası olabilir. Tiroid hastalıkları, demir eksikliği, vitamin eksizklikleri saç dökülmesinde önemli etkenlerdir. Günlük saç kaybı 100 saça kadar normal kabul edilir. Sonbahar aylarında daha çoktur. Mezoterapi, her tip saç dökülmesinde temel tedavi ya da bu tedavilere ek tedavi olarak uygulanabilir.

Saç mezoterapisi nasıl uygulanır? Saç mezoterapisi, saç dökülme tipine göre saçlı deriye minik enjeksiyonlar şeklinde uygulama yapılır. Uygulama dökülme şiddetine göre 10-15 gün aralıklarla 8-10 seans şeklinde yapılabilir. Uygulamanın yapıldığı gün saçlar yıkanmaz. Saç mezoterapi uygulamasının herhangi bir yan etkisi yoktur. Saçların 3. seanstan sonra dökülmesi azalır.

YÜZ MEZOTERAPİSİ (MEZILİFT)

Yüz mezoterapisi yani diğer adı ile mezolift, cildi gençleştirmek için yüze, boyun ve dekolte bölgesine ve ellere uygulanan bir mezoterapi yöntemidir. Cildimiz zamanla nemini kaybeder, elastikiyeti azalır, solukve mat bir görünüm alır. Mezolift yöntemi ile yaşla birlikte oluşan bu değişiklikler azalır ve kaybolur.

Yüz mezoterapisi yönteminde hangi maddeler kullanılmaktadır? Mezolift yönteminde cilde nem veren en önemli madde olan hyaluronik asit kullanılmaktadır.Özellikle kuru ciltlerde cilt altına yapılan hyaluronik asit injeksiyonları cilde nem kazandırarak parlak ve ışıltılı bir görünüme yol açar. Mezolift yönteminde cildin azalmış ya da hasara uğramış kollajeninin onarılması için vitaminler (A, B, C, E vitaminleri), peptidler ve mineraller kullanılmaktadır. Özellikle sigara içenler ve güneş hasarı olan cilt yapısında bu maddeler antioksidan etki göstererek cildi onarır, destekler.

KÖK HÜCRE

Kulak arkasından alınan bir parça dokunun, laboratuvar ortamında, cildin genç kalmasını sağlayan fibroblastlarına ayrılıp çoğaltılması yöntemidir. Çoğaltılan hücreler, yüze tekrardan enjekte edilmektedir. Bu yöntemle yüzdeki kırışıklıklar, ve derin olukların tedavisi, dudakların biçimlendirilmesi, akne izlerinin, hatta uzun süreli deri yaralarının ve izlerinin tedavisi için kişinin kendine ait (otolog) canlı alt deri hücreleri (fibroblast) dolgu maddesi olarak kullanılmaktadır. Bu hücreler kolajen sentezleyerek derinin yeniden yapılanmasını sağlamaktadır

Diğer Kozmetik İşlemler
PRP

PRP (Platelet Rich Plasma), trombositten zenginleştirilmiş plazma tedavisinin kısaltılmış ismidir. Bu yöntemde, kişiden alınan kanın özel bir tüpe konularak bir dizi işlemden geçirildikten sonra, yine aynı kişiye enjeksiyon yoluyla geri verilmesi şeklinde uygulanmaktadır.

DERMAROLLER

Dermaroller elle tutulan bir kabzası ve bunun ucunda içinde çok sayıda, son derece ince paslanmaz çelikten olan iğnelerle çevrelenmiş silindir şeklinde bir alettir. Dermaroller tedavisi, “mesoroller, mikroiğne tedavisi veya kollojen indüksiyon tedavisi” gibi çeşitli isimlerle de bilinmektedir. Dermaroller cilt üzerinde minik yaralar açar ve iğneleme sayesinde deri üzerinde ufacık iğne ucu büyüklüğünde kanamalar olur. Bu sayede uyarılan yara iyileşme mekanizması ile cilt üzerinde esnekliği ve gerginliği sağlayan büyüme faktörleri ortaya çıkarlar. Böylece ciltte nemlenme, dolgunluk, esneklik ve parlaklık sağlanmış olur.

Tedavi öncesinde anestezik kremler sürülür. Dermaroller işlemi iz bırakmadan 1-3 günde iyileşir. Dermaroller ile tedavide arzu edilir etki oluşması için 4-6 hafta aralıklarla ve çok sayıda iğnelemeye ihtiyaç vardır. Dermaroller tedavisi mezoterapi ve PRP tedavisi ile birlikte uygulanabilir.

TERLEME

Terleme vücut ısımızın dengelenmesi için gereklidir. Ancak bazen vücudumuz normalden dahah fazla ter üretir. Bu duruma aşırı terleme (hiperhidrozis) denilmektedir. Aşırı terleme iç organ hastalığına bağlı oluşabilir. Sinir sistemi hastalıkları veya hormonal hastalıkların bazıları aşırı terlemeye neden olabilir. Ancak bazen altta yatan bir hastalık bulunmaz. Terleme stress ve utanma gibi psikolojik durumlarda ortaya çıkabilir. Bu durumlarda aşırı terleme genellikle koltukaltı, avuç içi, ayak tabanı ve yüzde alın bölgesinde ortaya çıkmaktadır.

Aşırı terleme çoğu kişi için sosyal bir sorundur. Aşırı terlemeye bağlı giysilerde leke oluşumu ve kötü koku oluşabilir. Aşırı terleme tedavisinde son yıllarda uygulanan en etkili tedavi yöntemi botoks uygulamalarıdır. Botoks ter bezlerinin çalışmasını engelleyerek terlemeyi önlemektedir.

İPLE YÜZ GERME

Cilt gençleştirme ve ciltteki sarkmaların tedavisinde özel geliştirilmiş altın kaplama iplikler kullanılarak yapılan işlem ameliyatsız yüz germe işlemi olarak bilinmektedir. Bu metod son yıllarda kullanılmakta olan bir cilt gençleştirme yöntemidir. Herhangi bir anestezi gerektirmez. Bu yöntemde özel üretilmiş altın ipler deri alına yerleştirilir. Haftalar içinde ip çevresinde cildin esnekliğini sağlayan yeni kollajen demetleri oluşur. Deri altına yerleştirilmiş bu ipler cilt altındaki dolaşımın artmasına ve cilde nem veren hyaluronik asit denilen maddelerin artışına yolaçar. Böylece cilt daha genç görünür, sarkmalar ve kırışıklıklarda azalma meydana gelir. Uygulamanın etkisi birkaç hafta içinde başlar ve 2 yıl kadar sürebilir.

Hangi Tür İpler Kullanılır? İple yapılan yüz gençleştirmede ameliyatlarda yıllardır kullanılan PDO (polidioxanone) maddesinden üretilen ipler kullanılmaktadır. Bu ipler ciltle uyumlu, tamamen eriyebilen, herhangi bir allerji riski olmayan ve güvenilir maddelerdir. Değişik kalınlık ve boyutlarda bulunurlar. İstenen etkiye göre doğru ip seçimi yapılmalıdır. Cilt gençleştirme tedavisinde düz ve sarmallı ipler kullanılır. Cilt sarkmaları için ip kenarında dikensi çıkıntıları olan kalın ipler kullanılır.

ÖNEMLİ: Bu web sitesindeki içerikler tamamen bilgilendirme amaçlıdır. Gerçek doktor kontrolünün ve muayenesinin yerini tutamaz. Bu sitedeki bilgilerin hekim kontrolü olmaksızın uygulanması durumunda oluşabilecek her tür şikayet ve durumdan, Uz. Dr. Gökçen Alyamaç sorumlu tutulamaz. En doğru teşhis için lütfen doktorunuza başvurunuz.

İletişim Bilgileri

Email gokcenalyamac@gmail.com
Telefon 0224 503 68 08
0536 216 98 14
Adres İhsaniye Mahallesi Leylak(110.)Sokak B Blok No:5B 16 Plaza 224 Nilüfer/ BURSA
@gokcenalyamac

Her türlü soru ve önerinizi form yardımıyla gönderebilirsiniz.

Tasarım ve geliştirme: ↗ Ecem Ergin.